FİLTRELER
Filtreler suyun içerdiği askıda katı maddeleri, bulanıklığı ve diğer partikülleri uzaklaştırmak amacı ile kullanılır. Sistem, birden fazla katmanın gövde içine yerleştirilmesi ile oluşturulur.
Filtrelerin, katı maddeleri sudan ayırmasının yanı sıra ikinci bir görevi kendisinden sonra konumlandırılacak olan ekipmanı korumasıdır. Filtrasyonu iyi yapılmış bir sistemde diğer arıtma filtrelerine gidecek olan yük minimize edileceğinden ekipmanların ömrü uzatılmış ve verimliliği artırılmış olacaktır.
Filtreler, proses suyu ve içme suyu arıtımında ön arıtma olarak veya atıksu arıtma sistemlerinden çıkan arıtılmış suyun bulanıklılığının giderilmesinde de kullanılırlar.
Servis periyodunda, süzülerek filtre katmanları arasında tutulan partiküller, geri yıkama periyodunda deşarj edilerek, filtre malzemesinin temizlenerek medianın tazelenmesi sağlanır.
DEMİR VE MANGAN FİLTRELERİ
rexAQUA demir ve mangan filtreleri özel mineraller sayesinde; suda 5 ppm’e kadar olan demir ve mangan miktarını, içme ve kullanma suyu standartlarına (Fe= 0,2 ppm - Mn= 0,05 ppm) kadar düşürebilmektedir. Bu özel mineraller için herhangi bir ekstra malzemeye ihtiyaç olmamaktadır. Ayrıca suda bulunan hidrojen sülfit, metan, serbest karbondioksit ve yüksek konsantrasyonda organik artıkları uzaklaştırır.
rexAQUA filtrasyon sistemlerinde insan sağlığı ön planda tutulduğundan sistemlerimizde kullanılan mineraller dünya gıda normlarına uygundur
YUMUŞATMA SİSTEMLERİ
rexAQUA SU YUMUŞATMA SİSTEMLERİ Su yumuşatma işlemi iyon değiştirme yöntemiyle gerçekleşmektedir. İyon değişimi sertliğe sebep olan kalsiyum ve magnezyum iyonlarını içeren suyun, sodyum formunda katyonik bir reçineden geçirilmesi suretiyle gerçekleşmektedir. Sert su sodyum bazlı katyonik reçineden geçerken içerisindeki sertlik iyonları (Ca+2 ve Mg+2) ; reçineye bağlı bulunan Na+ iyonları ile yer değiştirir.
Belli miktarda sert su reçine yatağından geçtikten sonra, reçine tanecikleri tamamıyla, sertlik mineralleriyle kaplanır. Bu durumda sertlik minerallerinin tutulması son bulur. Sertlik iyonlarının tekrar sudan tutulabilmesi için reçine taneciklerinin sertlik minerallerinden kurtarılarak tekrar sodyum taneciklerinin bağlanması gereklidir. Bu işleme ‘rejenerasyon’ adı verilir. Rejenerasyon işlemi, geri yıkama, tuzlu su emiş, yavaş durulama, hızlı durulama ve tuzlu su dolum olmak üzere 5 ana aşamadan oluşmaktadır. 5 aşamanın tamamlanması sonucu reçine, kalsiyum (Ca2+) ve Magnezyum (Mg2+) iyonlarını bırakırken, sodyum (Na+) iyonlarını tekrar kendine bağlar ve servis pozisyonuna hazır hale gelir.
rexAQU Su Yumuşatma Ünitelerinin dizaynı yapılırken reçine tankı içine yerleştirilecek olan reçine miktarı ham su karakterine, günlük ortalama debi ve pik su tüketimlerine bağlı olarak hesaplanır.
Yumuşatma sistemleri tekli ve tandem diye iki katagoriye ayrılır. Ayrıca tekli sistemlerde rejenerasyon işlemi, zaman kontrollü, debi kontrollü veya sertlik analizörü ile çıkış suyu sertlik derecesi ölçümüne bağlı olarak otomasyonlu olarak sağlanabilmektedir.
Tandem Yumuşatma Sistemleri, iki yumuşatma ünitesinden oluşmaktadır. Sistem geçen su miktarına göre volümetrik olarak kontrol edilebilmektedir. TANDEM sistemde her bir yumuşatma cihazı sırası ile rejenerasyon devresine girer ve hazır hale gelince prosesteki ünitenin doymasını ve prosesi kendine devretmesini bekler. Bu sayede insan müdahalesine ihtiyaç duymaksızın ve rejenerasyon işlemleri için proses durmadan günün 24 saati daimi şekilde yumuşak su üretilmiş olur
TERS OZMOZ SİSTEMLERİ
Klasik arıtım sistemlerinin yetersiz kaldığı sulara (denizsuyu, iletkenliği yüksek olan kuyu suları vb.) uygulanan, suyun içindeki istenmeyen tüm mineralleri sudan ayıran, saf su eldesine yönelik membran filtrasyon işlemine TERS OZMOZ denilmektedir.
Ters Ozmoz sisteminin çalışma prensibi; cihaz üzerinde bulunan membranlar sayesindedir. Su, membranlar üzerinde bulunan gözeneklerden, yüksek basınç altında geçmeye zorlanır. Bu işlem esnasında su molekülleri ve bazı inorganik moleküller bu gözeneklerden geçebilirken suyun içindeki maddelerin çoğu bu gözeneklerden geçemez ve konsantre su olarak dışarı atılır. Membran yüzeyinin sürekli olarak temiz ve tıkanmadan kalmasını sağlayan ise, membran elementi içinde gerçekleşen “ çapraz akış” işlemidir. Çapraz akış sayesinde, bir kısım sıvı (ürün suyu) membrandan geçerken, bir kısım sıvı (yoğun su) membran yüzeyine paralel hareket ederek, safsızlıkların membrana yapışmasını engeller. Yapılan bu işlem diğer filtrasyon sistemlerine göre çok daha iyi kalitede su elde etmeye olanak verir.
Gelişen teknoloji ile beraber tamamen otomatik Ters Ozmoz cihazlarının üretimi mümkün olmuş ve istenilen debide yüksek kaliteli su eldesi ile Ters Ozmoz cihazları profesyonel arıtımda üst sıralara yükselmiştir.
rexAQUA Ters Ozmoz Sistemlerinin, evsel ve endüstriyel olmak üzere çeşitleri bulunmaktadır. Arıtılacak suyun kapasitesi ve karakterine bağlı olarak dozaj pompaları, analizör grupları ve benzeri ekipmanlar komple şase üzerinde dizayn edilir.
rexAQUA Ters Ozmoz Sistem dizaynı, membran üreticileri tarafından sağlanan simülasyon programı ile yapılmaktadır. Ters Ozmoz ünitesinin içereceği membran sayısı, membran tipi, uygulanacak basınç, geri kazanım oranı gibi bilgiler, ancak ham su karakterinin çok iyi analiz edilmesi ile elde edilebilir
MİKROFİLTRASYON SİSTEMLERİ
rexAQUA Mikrofiltrasyon suyun ortalama 0.1 – 3 mikron kapasiteye sahip membranlardan düşük basınç altında geçirilerek nişasta, bakteri, yağ, küf, kum, silt, AKM ve BOI gideriminde ileri filtrasyon ve geri kazanım amacıyla kullanılmaktadır.
ULTRAFİLTRASYON SİSTEMLERİ
rexAQUA ULTRA FİLTRASYON ÜNİTELERİ Temelde bir filtreleme işlemidir.Ultrafiltrasyon tekniğini kullanarak su arıtımında kendi başına veya osmos öncesinde uygulana bilmektedir.Ultrafiltrasyon modülleri, 0,01 mikron por çapına sahip membran yapısı ile kimyasal kullanımına gerek kalmadan bakteri, virüs ve diğer mikroorganizmalar için tam bir bariyer görevi görür. Yani bu por çapından büyük tüm partikülleri geri çevirerek; 0,1 NTU ‘dan daha düşük bulanıklık değeri ve organik madde gideriminde mükemmel bir filtrasyon yeteneği gösterir.
Bilindiği gibi içme sularında meydana gelen mikrobiyolojik kirliliklerin gideriminde en çok uygulanan yöntemlerinden biri suya klor dozajı yapmaktadır. Bu mikroorganizmaların giderimi üzerine etkisi oldukça fazla olmakla beraber %100 değildir, bazı sporlu mikroorganizmalar gibi dezenfektanlara mukavemet edebilen organizmalar ancak Ultrafiltrasyon membranları ile tutulabilmektedir. Bu da demektir ki Ultrafiltrasyon sistemlerinde kullandığımız membranların por çapları mikroorganizmaların çaplarından küçük olduğu için % 100 güvenle sudan arıtımını sağlamış oluruz. Bunun dışında suda bulunan organik maddeler ile klor bileşiklerinin, THM’ (trihalometan) ler oluşturduğu ve bu THM’ lerin insan bünyesi üzerine toksik etkisi geri dönülemez rahatsızlıklara neden olduğu bilinmektedir. Bu anlamda ultrafiltrasyonun suya herhangi bir katkı maddesi vermemesi, artık ürün bırakmaması, istenmeyen oksidatif maddeleri üretmemiş olması en önemli avantajlarıdır.
UF ultrafiltrasyon modülleri,yüzeysel suların mükemmel filtrasyonunun yanında ,konvansiyonel biyolojik ve kimyasal arıtma çıkış sularının ,ters osmoz sistemlerine beslenebilmesine olanak sağlamakta ve atıksu geri kazanım projelerinde önemli yer tutmakta ve deniz suyu osmoz sistemlerinin ön arıtımında oldukça fazla kullanılmaktadır.
UF sistemleri ayrıca Deniz suyu arıtımı, gıda sektörü ve meşrubat prosesleri, doğal içme suyu hazırlama fabrikaları, bakteri alımı ve suyun dolaylı dezenfeksiyonu ve birçok özel proses de başarı ile kullanılmaktadır. Atık suların geri kazanımları için özel dizaynlar ve MBR kökenli, suyun tekrar geri kazanılmasına yönelik proseslerde sistemlerin can damarını oluşturmaktadır.
DEİYONİZASYON SİSTEMLERİ
İşlem görmemiş tüm sularda, çözülmüş mineral tuzları bulunur. Bu tuzlar su içerisinde, pozitif yüklü katyonlara ve negatif yüklü anyonlara ayrılırlar. Deiyonizasyon Sistemi sayesinde bu iyonların miktarı çok düşük seviyelere indirilerek saflaştırma işlemi yapılır.
Deiyonizasyon Sistemi, su içerisindeki minerallerin yani katyon ve anyon iyonlarının giderilmesi işlemidir. Bu işlem proseste yer alan ve içerisinde reçine dolgusu bulunan iyon değiştiriciler vasıtasıyla yapılır. Katyon iyonlarının giderildiği üniteye Katyon Değiştirici, anyon iyonlarının giderildiği üniteye de Anyon Değiştirici denir. Her iki cins reçineyi bir arada bulunduran, yani hem anyonik hem de katyonik iyonların giderildiği üniteye Karışık Yatak İyon Değiştirici (Mixed Bed) denir. İyon değiştiricilerden geçen ham su, katyonik yüklerini (Ca, Mg, Na) katyon değiştirici reçinelere bağlı H+ iyonu ile, Anyonik yüklerini (Cl, So4, HCO3, SiO2) ise Anyon değiştirici reçinelere bağlı OH- iyonu ile değiştirirler. İyon değişimi sonucunda suya verilen OH- ve H+ iyonları kendi aralarında birleşerek su molekülünü oluştururlar. Sistem çıkışında pozitif ve negatif yüklü iyonlarından arındırılan su yüksek oranda saflaştırılmış olur. Su içinde bulunan iyon yüklerini alan reçineler, bir süre sonra doygunluk noktasına ulaşırlar yani istenilen kalitede su üretememeye başlarlar. Tükenen reçinelerin yeniden tazelenmesi (tuttukları iyonlardan temizlenmesi) rejenerasyon işlemi ile gerçekleşir. Rejenerasyon sırasında anyonik reçine kostik ile katyonik reçine ise asit ile kendini yeniler.
AQUALINE Deiyonizasyon Sistemlerinde çıkış suyu kalitesi; tank sayısı, ham su kalitesi, iyon değiştirme tipi ve miktarı gibi birçok çeşitli faktörlere bağlıdır.
ULTRAVİYOLE SİSTEMLERİ
Ultraviyole Sistemleri ile dezenfeksiyon, suya herhangi bir kimyasal veya oksidant ilave edilmeksizin mikroorganizmaların etkisiz hale getirilmesi işlemidir. Tüp benzeri cam bir kılıfın içine yerleştirilmiş ultraviyole lambası sayesinde cihaza giren suya dozajı ayarlı UV IŞINI verilir. Bu ultraviyole ışınları mikroorganizmaların DNA yapısını bozarak etkisiz hale gelmelerini sağlar. Bu şekilde ortalama % 99.9 oranında dezenfeksiyon verimi elde edilmektedir.
Bu sistemle mikroorganizmaların öldürülebilmeleri için ultraviyole ışının direkt olarak üzerlerine çarpması gerekir. Bu nedenle su, Ultraviyole sistemine girmeden önce içerisinde bulunan tortu, bulanıklık gibi parametreler sudan uzaklaştırılmış olmalıdır. Bunun için ultraviyole öncesinde kum filtresi veya kartuş filtrenin kullanılması tavsiye edilmektedir.
Ultraviyole Sistemlerinde dikkat edilmesi gereken bir diğer konu ise, sistemin nihai kullanıma mümkün olduğunca en yakın yere konmasıdır. Ayrıca, sistemden çıkan su özellikle atmosfere açık ayrı bir üniteye girmemeli ve bekletmeden kullanılmalıdır. Ultraviyole ünitelerinde iyi bir verim elde etmek için periyodik bakım önemlidir. Senede bir kere UV lamba değişimi ve ham su kalitesine bağlı olarak, periyodik olarak kuvartz cam temizliği yapılmadır. Bu temizliğin yapılmaması durumunda, UV ışınım etkinliğini azalacak ve cihaz verimi düşecektir.
Ultra Viyole Sistemi Avantajları:
Uygulaması basittir.
Dezenfeksiyon kabiliyeti yüksektir.
Su içinde yan ürün ve kalıntı madde oluşturmaz.
Suyun tadına etki etmez.
Korozif madde oluşumu yoktur
Ekonomiktir
Suyun Yapısı
Su hidrojen ve oksijenden meydana gelen kararlı bir moleküldür.
H2 + ½ O2 —> H2O + 58 kcal/mol
Suların niteliğini çözünmüş maddeler, askıda katı maddeler, organik maddeler, tat ve koku veren maddeler, fenoller ve bakteri varlığı belirler.
Su, kimyasal olarak hidrojen ve oksijen elementlerinden oluşan; sıvı, katı ve gaz halde bulunabilen bir maddedir. Yaşamın kaynağı olan su; bitkilerde, hayvanlarda, insanlarda tüm canlı organizmalardaki temel girdidir. İnsanların içmeleri gereken su miktarı, vücut ağırlığına ve aktivitelerine göre değişmekle birlikte, günde 2-3 lt civarındadır.
Dünya üzerinde bulunan tatlı su miktarı 1.4 milyar km3’tür. Bu miktarın ancak % 8,5 ’i kullanılabilmektedir. Dünya nüfusunun 6 milyarı aştığını düşünecek olursak, 21. yüzyılda su savaşları tahminlerini pek de yabana atmamak gerekmektedir. Zaten günümüz insanı suyun değerini daha iyi açıklayabilmek için ona "Mavi Altın" adını takmıştır.
Yüzyıl başındaki dünya nüfusu 1.6 milyar iken 20. yüzyıl sonunda bu rakamın 6 milyara ulaşması, su tüketimini doğal olarak artırmış olsa da su tüketim artışının bir diğer nedeni de sanayileşmiş ülkelerde kişi başına düşen su tüketiminin artmış olmasıdır. Su tüketiminde en yüksek rakama sahip olan ülke ABD’dir. Günlük kişi başına 700 litre su tüketimi ile bu rakam bir Senegallinin su tüketiminin 24 katıdır.
Tatlı su kullanımı esas olarak 3 alanda olmaktadır. Tarım, endüstri, gıda sektörü ve konutlar 20. yüzyılın başında % 90,5 olan tarımda su kullanımının payı günümüzde % 69’a inmiştir. Ancak halen azgelişmiş ülkelerde tarım sektörünün ağırlıkta olmasından dolayı bu ülkelerde tarımda kullanılan su Afganistan, Sudan gibi sıcak ve kurak ülkelerde olduğu gibi % 90’a çıkabilmektedir. Günümüzde endüstri ve enerji sektörü suyun % 23’ünü; gıda ve konutlar da % 8’ini kullanmaktadır.
Dünya sağlık teşkilatının (WHO) verilerine göre 3. dünya ülkelerindeki hastalıkların % 80’i sağlıksız ve yetersiz su kullanımından kaynaklanmaktadır. (malarya, tifo, kolera, dizanteri) Yılda iki milyar insan bu hastalıklardan birisine yakalanmakta ve 5 milyon yetişkin insan bunun sonucu hayatını kaybetmektedir. (WHO 1992 Dünyamız ve Sağlığımız Raporu)
Dünya nufusunda sağlıklı suya kavuşamayan 1,5 milyar insan yaşamaktadır. Her yıl 250 milyon insan su kaynaklı hastalıklara yakalanmaktadır. Ayrıca su ile bağlantılı hastalıklardan dolayı 5 yaşın altında 14 milyon çocuk her yıl yaşamını kaybetmektedir. Oysaki aynı kaynağa göre kişi başına yıllık 1,5-2 €’luk bir harcama ile bu suyun neden olduğu hastalıkların önüne geçilebilir ve ölümler önlenebilir.
1995 yılı Dünya Bankası’nın raporuna göre dünya nüfusunun % 22’sinin evinde hala içme suyu mevcut değil. Bir kaç ülke özelinde göz atacak olursak Kamboçya %13, Çad’da % 24, Orta Afrika % 18, Gine, Madagaskar % 29, Angola ve Mozambik % 32, Küba % 90, Türkiye % 92, ABD % 90, İran’da % 91 evde içme suyu bulunurken Irak’da bu rakam % 56, Suriye de % 71’dir. Fransa, İsviçre, Finlandiya, Almanya, Hollanda gibi Avrupa ülkelerinde evlerin tamamında % 100 içme suyu vardır.
-
su arıtma
-
Büyük RO sistemi
-
Su Şartlandırma Sistemi
-
Su filtrasyonu ve yumusatma Sistemi
-
Su yumusatma Sistemi
-
Su yumusatma Sistemi
-
paket Fe, Mn ve Arsenik arıtma sistemi
-
paket su arıtma sistemi
-
paket su şartlandırma sistemi
-
Su filtrasyonu ve yumusatma Sistemi
-
Su yumusatma Sistemi
-
RO sistemi